Makro Fotoğrafa Giriş-1

Fotoğraf türleri arasında belkide en çok merak edilen ama başarısız denemelerin faturası sahip olunan ekipmanlara çıkarılan makro fotoğraf aslında zor olduğu kadar heyecan verici, kışkırtıcı ve bir o kadar da renklidir.Vizörünüzden o sihirli dünyayı bir kez gördünüz mü bir daha vazgeçemezsiniz. Öylesine canlı ve cafcaflı bir dünyadır ki daha önce üzerine basıp geçtiğiniz ve görmezden geldiğiniz için kendinize kızmaya başlarsınız önce. Sonra gözlerinizi ovuşturursunuz gördükleriniz gerçek mi diye... İşte bu dünyaya nasıl gireceğinizi ve orada yaşananları nasıl fotoğraf kağıdı üzerine aktarabileceğinizden bahsedeceğim bu yazı dizisi ile. Teknik donanımdan, çekim öncesi hazırlık safhasına ve hatta doğada etiğe kadar birçok farklı açıdan ele almaya çalışacağım.

1.Tanım:

Bir objenin gerçek boyutunda, 35 mm lik film karesi üzerine yansımasına macro fotoğraf denir. Örneğin yavru bir çekirgeyi fotoğraflarken eğer çekirge kadrajınızı gerçek yaşamdaki boyutu ile aynı büyüklükte doldurursa siz tam anlamı ile bir makro fotoğraf çekmektesiniz. Bu 1:1 yaşam boyutu olarak literatüre geçmiştir.
Günümüzde 1:1 büyüklük yakalanamasa da her yakın çekim fotoğrafa makro fotoğraf denmekte ancak bu yanlış bir kanı zira 1:10 ile 1:1 arasındaki büyütme oranları için kullanılması gereken sözcük Close Up tır.Dilimize Yakın Çekim olarak çevirebileceğimiz bu çekim tekniği ciddi konu zenginliği içermekte olur makro fotoğraftan ayrılamaz ancak kavramları doğru kullanmak açısından bu ayrımı yapmalıyız.

2.Ekipmanlar

Yakın çekim için elimizdeki kit lensler bile yeterli olabilirken 1:1 makro için özel ekipmanlar gerekmektedir. Çünkü makro için özel üretilmiş lensler dışındakilerin minimum netleme mesafeleri 1:1 büyüklüğe ulaşmamızı engellemektedir.
Şimdi gelin bunu birlikte test edelim;
Sol gözünüzü kapatın ve sağ elinizin işaret parmağını havaya kaldırın. Şimdi parmağınızı yavaş yavaş gözünüze doğru yaklaştırın. Gözünüz parmağınızı sürekli yeniden netleyecek ama bir yerden sonra netleyememeye başlayacaktır. Parmağınız artık bulanık görünecektir. Tekrar parmağınızı gözünüzden uzaklaştırmaya başlayın ve ilk net gördüğünüz anda orada kalın. İşte o anda parmağınız ile gözünüz arasındaki mesafe bir optik olan gözünüzün minimum netleme mesafesidir. O mesafeden daha yakında parmağınızı net görebilmek için büyüteç gibi ilave ekipmanlara ihtiyaç duyarsınız.
İşte her optiğin bu şekilde bir minimum netleme mesafesi vardır ve bu 1:1 büyüklüğe ulaşmadaki en büyük engelimizdir. Bu engeli aşmanın birçok yolu var ama bu akşamlık bu kadar. Yarın bu yöntemlere bir göz atacağız.
Sevgiyle kalın...